Dolaylı Vergiler

Dolaylı vergiler devamlılığı olmayan, bir olaya bağlı olarak ödenen vergilerdir. Örneğin emlak sahibi olan birinin her yıl ödediği vergi bir olaya bağlı değildir, bu nedenle dolaylı vergi sayılmaz. Fakat KDV, ÖTV gibi devamlılık oluşturmayan, sadece bir malın satın alınması gibi önceden belirli olmayan bir zamanda gerçekleşen durumlarda ödenen vergiler dolaylı vergidir.

Bir mala konan dolaylı vergi eğer birim başına belli bir miktar ise bu tarz vergiye spesifik vergi denir. Örneğin benzinin litresi başına, benzinin fiyatına bağlı olmaksızın, belli bir miktarda vergi alınırsa bu spesifik vergi olur. Bir malın fiyatına oranla alınan vergiye ise ad valorem vergi denir. Örneğin KDV alınan mal miktarına değil ödenen paraya bağlıdır. Bu nedenle KDV ad valorem vergidir.

Spesifik vergiler bir malın arz eğrisini vergi miktarı kadar yukarıya kaydırır. Bunun sebebi arz eden şirketlerin fiyatlarına vergi miktarını da yansıtmalarıdır. Aşağıdaki grafik birim mal başına 5 TL vergi alınması durumunda oluşacak arzı göstermektedir.


Ad valorem vergiler ise arz eğrisini açılı bir şekilde yukarı kaydırır. Kaymanın açılı olmasının sebebi fiyat arttıkça verginin de artmasıdır. Aşağıdaki grafik birim fiyat başına 20% vergi konması durumunda oluşacak arzı göstermektedir.


Bir mala vergi konmasının ardından fiyat artar fakat bu artış vergi miktarı kadar olmayacaktır. Alınıp satılan miktarda ise düşüş olacaktır. Aşağıdaki örnekte vergi olmadığı durumda fiyat 15 TL ve miktar 30.000 birimken mal başına 5 TL vergi alınması durumunda fiyatın 17,5 TL civarında miktarın da 25.000 birim civarında olduğu görülmektedir.


Yeni denge noktasındaki fiyat ile bu miktardaki net fiyat arasındaki farkın alınıp satılan miktar ile çarpımı devletin vergiden elde ettiği hasılatı gösterir. Arzın da talebin de fiyat inelastikleşmesi devletin vergiden elde edeceği hasılatı arttırır. Aşağıdaki dört örnek grafikte sırasıyla her ikisinin de düşük esneklikte olması, arzın yüksek talebin düşük fiyat esnekliğine sahip olması, talebin yüksek arzın düşük fiyat esnekliğine sahip olması ve her ikisinin de yüksek fiyat esnekliğine sahip olması durumları gösterilmiştir.








Taralı alanların toplamı vergi hasılatını göstermektedir. Vergi miktarı her seferinde aynıdır. Bu da dikdörtgenin dikey kenar uzunluğuna karşılık gelmektedir. Arz ve talebin fiyat esneklikleri ise yeni fiyattan satılacak miktarı belirler. Bu  değişken parametre ise dikdörtgenin yatay kenar uzunluğuna karşılık gelir. Görüldüğü gibi fiyat esneklikleri arttıkça toplam vergi hasılatı düşer.

Dolaylı vergilerde incelenen bir başka konu da vergi yükünü kimin çektiğidir. Alıcıların vergi yükü fiyattaki yükselme ile adedin çarpımıdır. Satıcıların vergi yükü ise eski fiyatla yeni durumda vergilerden sonra arz edenlerin eline geçen net birim fiyatın farkı ile adedin çarpımıdır. Yukarıdaki grafiklerde talep edenlerin vergi yükü mavi dikdörtgenle, arz edenlerin vergi yükü ise kırmızı dikdörtgenle gösterilmiştir. Arzın fiyat esnekliği arttıkça verginin arza yansıması azalır ve talebe yansıması artar, fiyat esnekliği düştükçe de verginin arza yansıması artar ve talebe yansıması azalır. Aynı durum talep için de geçerlidir. Talebin fiyat esnekliği arttıkça verginin arza yansıması artar ve talebe yansıması azalır, fiyat esnekliği düştükçe de verginin arza yansıması azalır ve talebe yansıması artar. Kısacası bir tarafın fiyat değişikliğine daha kolay uyum sağlaması onun vergi yükünü azaltır.


ÇÖZÜMLÜ SORULAR